18 Nisan 2015 Cumartesi

Kimyasal Peeling Günlükleri -2- Tedavi Süreci

Oh bee sonunda yine yazıyoruuum.

Şimdi anlatacaklarım daha önce yazdığım yazının devamı niteliğinde olacak. Aşağıda anlatacaklarımı okumadan önce onu okursanız sizin için daha anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.

Eveeet sivilcelerimden usanıp kullanmadığım krem ve ilaç kaldı mı acaba diye düşünürken ki kullandığım ilaçları altta fotoğraflar ile paylaşacağım, daha kalıcı çözümler aramaya başlamıştım.Doktorun niyeti baştan belliydi:" Bu cilt Roaccatune içersen iyileşir!” Peki ben ne yaptım? DİRENDİM ! Evet, Roaccatune içmeden bu durumla baş edebilirdim bence. Kendimi forumlardan bloglara atıyor, adeta Google ı sömürüyordum. Ve uzun uğraşlar sonucu yaptırmak istediğim işlemi buldum. Kimyasal Peeling! Daha açıklayıcı bir ifadeyle cilt soyma işlemi. Doktoruma bu işlemden bahsettim. Bu işlem yapılmadan önce sivilcelerimin kuruması, yüzümde aktif sivilcenin bulunmaması gerektiğini söyledi ve hemen bir ilaç tedavisine başladık. 

Sabahları Nadixa* adlı kremi sürüyor, bir 15 dk sonra yine doktorumun önerdiği Solante'nin "Acnes" adlı hem nemlendirici hem de güneş koruyucu kremini sürüyordum.Bu çok sevdiğim krem, adından da anlaşılacağı gibi akneli ciltler için yapılmış. Başka bir postta kendisinden uzun uzun bahsedeceğim.Bu arada 12 saatte bir içtiğim Tetrasiklin* hapımı da ihmal etmiyordum. Akşam eve geldiğimde yüzümü La Roche Posay yüz temizleyicim ile temizleyip doktorun eczanede hazırlattığı bir solüsyon ile sildim. Reçete yazanları okuyabilsem sizinle paylaşırdım ama solüsyonun içine bilumum asitler ve gül esansı koymuşlar sanıyorum.


Tetrasiklin kapsül*
Bu solüsyon sürdüğüm anda cildimi ferahlatıyordu ama aktif sivilceleri biraz yaktığı için daha da kırmızı görünmelerine neden oluyordu bir iki dakikalığına. Hatta annemin bu solüsyon ile ilgili ilk söylediği “Bunu sürdükten sonra bir süre aynaya bakma en iyisi sen!” oldu. Buradan fazla açık sözlü anneme sevgiler :) Yatmadan önce de İsotrexin* adlı jeli sürdüm fakat bazı sabahlar sürdüğüm yerlerin soyulduğu oldu. Bu jeli daha önce de kullanmıştım her kullandığımda da etkisini gördüm.Tavsiye ediyorum diyemiyorum çünkü bu gibi ilaçlar her cilde iyi gelmiyor bildiğiniz gibi. Doktorum da bir hastasının cildinin bu jele kötü bir tepki verdiğini, kıpkırmızı olduğunu anlatınca işin ciddiyetini daha iyi anlıadım.Yalnız bu jelde dikkat etmeniz gereken tek şey, yatmadan yastığınıza bir havlu ya da örtü sermeniz yoksa jel, yastık kılıfınızın rengini soldurabiliyor. Tecrübeyle sabit! Hatta bir eşofman üstüm de bu isotrexine kurban gitti. Eşofmanın yakası çamaşır suyu dökülmüşçesine beyazladı!!



Nadixa* ve Isotexin*


Bu döngüye uzunca bir süre, yaklaşık 3-4 ay devam ettim ve hiçbir şekilde makyaj yapmadım.(Gözlerim hariç) En sonunda aktif sivilcem kalmadığını düşündüğümde tekrar doktoruma kontrole gittim. Doktor cildimin tam da kimyasal peeling yapılabilecek seviyeye geldiğini söyleyince içimden sevinç çığlıkları attım resmen. Peelingin 3 seans yapılacağını, bu seansların 3 haftalık aralıklarla yapılacağını anlattı. Cildin bildiğin patates gibi soyulacak dediğinde gerçekten öyle olacağını hayal edememiştim. Soyulmaların hafta sonuna denk gelmesi için Perşembe günü yapıyoruz dedi ki gerçekten çok mantıklı bir zamanlamaymış.

Bu arada yüz bin kere doktorum doktorum diye bahsettiğim kişi Özel Çankaya Tıp Merkezi'nde Uzman Dr. Çilem Kaya Koç. Kendisi çok tatlı ve çok komik. Tüm seans boyunca muhabbet ettiğimiz için zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile.

Bir sonraki postta peeling sürecine geçeceğim.Biraz uzun yazıyormuşum gibi geliyor ama insanın böyle bir sorunu olunca (kendimden biliyorum) bütün yazılanları en ince ayrıntısına kadar okuyor. O yüzden sıkılmazsınız diye yazıyorum da yazıyorum :p

Şimdilik hoşçakalıııın...

5 Nisan 2015 Pazar

Son aldıklarım!

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba,
Bilgisayarımın başına bir türlü geçemediğimden blogumu biraz boşladım, farkındayım. Aslında telefonum sürekli elimde fakat ben bilgisayarın başına geçip yazmayı daha çok seviyorum. Yalnız teknolojinin geldiğini noktaya bakar mısınız? "Dokunmatik çok teknolojik ya, ben klavyenin tuşlarına basmayı seviyorum" dediğimiz zamanlara mı geldik ne! Ben oldum olası kalemle doğru düzgün yazı yazmayı beceremediğim için de klavye <3 ben diyorum:)) 

Her neyse ben postlara çok konuşmadan başlayamıyorum galiba! Bugün ilk postum kimyasal peeling günlüklerinden devam mı etsem dedim ama vazgeçtim. Bu postta son aldığım ürünlerden bahsetmek istiyorum.

İlk olarak çok yeni olmasa da deneyip yazmak istediğim için Rimmel' in "Brow This Way" isimli "001 Blonde" nolu kaş jelinden bahsetmek istiyorum. (İki üç kere born this way yazmama da on puan) Bu kaş jeli maskara formunda ve kaşları hem boyamak hem taramak hem de sabitlemek gibi işlevleri var. Benim kaşlarım seyrek olduğu için yıllardır Flormar' ın bu jelde olduğu gibi en açık tonlu kaş kalemini araları doldurmak için kullanıyorum. Bu ürünü de sırf meraktan aldım açıkçası, kullandığım üründen gayet memnunum aslında. Bende yarattığı etki ise kaşları doldurmayı çok da beceremediği, tabi istediğiniz tam olarak buysa. Onun dışında tarama ve sabitlemeyi gayet güzel gerçekleştiriyor. Artık önce kendi kaş kalemimi sürüp üstüne kaşlarımı bu jelle tarayıp sabitliyorum.Böylece kaşlarım gün sonuna kadar bozulmadan istediğim gibi kalabiliyor. Kendisini Watsons' larda bulabilirsiniz.

Rimmel " Brow This Way"



İkinci aldığım ürün, uzun süredir merak ettiğim Maybelline Baby Lips. Ben "Mint Fresh" olanını tercih ettim. Lip balmlarda nedense böyle şekerli şekerli meyveli kokuları sevmiyorum. O yüzden mint olanını görünce hemen almalıyım dedim.Sürünce dudaklarda ilk anda yarattığı ferahlık hissine bayıldım! Daha üç dört gündür sürüyorum ve dudaklarımı uzun süredir nemlendirmek için ne zamandır hiçbir şey yapmadığımı fark ettim. Rujumu sürdükten sonra da fotoğraflarda dudaklarımın daha nemli ve pürüzsüz göründüğü görünce işe yaradığını anladım. Alınız, aldırınız efenim:) Ben bu sevimli arkadaşımızı evimizin yakınlarındaki bir yerden aldım.Hiç ummadığınız yerlerde karşınıza çıkabilir, dikkat!


Baby Lips "Mint Fresh"


Ve son olarak  Golden Rose'un "Rich Color" ve Jolly Jewels serisinden bahsedeceğim.  Şu aşağıda gördüklerinizi bayılarak aldım.Renkli pullu olanları sadece tek tırnağa sürülünce seviyorum.Bu yüzden tek renklerinden almaktansa her renk ojeme uyabilecek rengarenk olanı almak en mantıklısı oldu benim  için.Bir de sürmesi de gerçekten zor, pullar üst üste geldikçe tırnakta kalın bir tabaka halinde kalıp ojenin kuruma süresini uzatıyor.Mavi olanı da daha iki gün önce alıp hemen sürdüm fakat içinde şahane duran pırıltılar tırnakta görünmüyor bile:( Diğer rengi de biraz kışlık kaldı ama şu günlerde sürülebilir bence. Rich color serisi ojelerinin en sevdiğim yanı, benim gibi tırnaklarınız hem uzun hem genişse çok işe yarayan kalın fırçası oldu. İnce fırçalarla çektiğimi bir ben biliyorum.

Bu arada fotoğraflardaki kaliteye hayran kaldınız eminim:p Kendi profesyonel makinemi ablacığıma ödünç verdiğim için fotoğrafları telefonla çekmek durumunda kalıyorum. İlerleyen zamanlarda daha güzel fotoğraflarla karşınızda oliciiim. Kimin karşısında olacağım ben de bilmiyorum. Şu an izleyicim olmaması olmayacak anlamına gelmez tabi bir de! Günün kendi kendime olumlamasını yaptığıma göre görüşmek üzere diyor ve sahneyi bu renkli arkadaşlara bırakıyorum.

Sevgileer...
Golden Rose "Rich Color"  33 - 127 Ortada "Jolly Jewels" 119
Golden Rose "Rich Color" 127


Golden Rose "Rich Color" 119