28 Mart 2015 Cumartesi

Kimyasal Peeling Günlükleri -1- Tedavi Öncesi

Merhaba yine ben:)

Sizlere sıcacık yatağımdan battaniyemin altından seslenmek isterdim ama şu an çalışıyorum. Aramızda kalsın şu aralar bedenim burada ama ruhum başka bir yerde.  Bu yüzden blogum için yazı yazma fikri beni heyecanlandırıyor, iyi hissettiriyor.

Bu arada büyük ihtimal postumu fotoğrafları ekledikten sonra hafta sonu yayınlarım. O sırada umarım battaniyemin altında olurum. (Demişim o zaman, şu an ağrıdan pek duramıyorum orası ayrı:( )

Bugün ayrı bir sabırsızlığım var o yüzden hemen anlatacağım konuya geçmek istiyorum. Bu biraz yazı dizisi gibi olacak ama yaşadıklarımın tavsiye niteliği taşıyacağına eminim. İlk yazımda da söylediğim gibi 6-7 aydır cilt problemleri yaşıyorum hem de ne yaşamak! Tabi ki problemin adı: SİVİLCE! Ah o kahrolası sivilceler! Ergenliğimde bile beni ziyaret etmeyen bu küçük mikropçuklar bir anda bütün yüzümü sardılar. O dönemde çok yoğun, stresli bir dönemden geçiyordum; ne yapacağımı tam kestiremiyor, hayatımın allak bullak olduğuna inanıyordum ya da kendimi inandırıyordum, bilmiyorum. 


Doktora Gitmeden Önce

Önceleri sivilcelerim o kadar göze batmıyordu, arkadaşlarımın önerisiyle birkaç krem edinmiş, babamın bitmek tükenmek bilmeyen  “Limon sür, limon!” tavsiyelerine uyuyordum. 
Sonra, sevgili arkadaşım Gizem’in önerisiyle tanıştığım Fransız menşeli La Roche-Posay markasının Effaclar serisinin tutmasalar tamamını satın alacaktım.(Hepsini alınca cillop gibi cilde sahip olacaktım sanki!) Gerçi şu anda da kullandığım temizleme jeliyle tanışmadan önce yüzümün gerçekten temizlenip temizlenmediği ile ilgili şüphelerim bile oluştu diyebilirim. Bu ürünlerden birkaçını tedavim sonrası doktora sorduktan sonra kullanmaya devam ettim, hala ediyorum. Kullanılacak zamanın da cildin durumuna göre önemli olduğunu düşünüyorum. Bu arkadaşları birkaç cümleyle anlatmam gerekirse;


La Roche-Posay Effaclar Gel (Yağlı ve akneli ciltler için temizleme jeli): Yüzümde yarattığı ferahlık ve temizliği başka bir ürüne değişir miyim bilmiyorum. Karma bir cilde sahipseniz denemenizde fayda var bence. Cildinizi ne kurutuyor, ne de yağ dengesini bozuyor. Tavsiye edip kullanan aynı cilt tipine sahip olduğum kişilerden de aynı geri bildirimi aldığımı söylemeden geçemeyeceğim.

La Roshe-Posay Effaclar Duo(+)(Akneli ciltler için pürüzsüzleştirici bakım kremi): Daha çok sivilce lekelerine yönelik olduğunu okudum. Ben sivilcelerimi çoğalta durayım bir de bu leke kremini kullanmaya başladım. Hatta iki kutu bitirdim. Lekeler ile ilgili düzenli kullanımda lekelerin hafiften geçmeye meyillendiğini hisseder gibi oldum, hakkını yemeyeyim.

La Roche-Posay Effaclar A.İ.(Ani ve lokal sivilceler için bakım kremi): Bu krem de sivilceleri daha baş göstermeye fırsat vermeden başınızdan def etmek için yapılmış. Gelin görün ki benim sivilcelerim lokallikten çıkmıştı. Düzenli kullanmadığım için çok etkisini göremesem de kötü bir etkisi olmadı.

La Roche-Posay Effaclar Tonik (Yağlı ve akneli ciltler için sıkılaştırıcı tonik): Zaten zibilyon tane ürün kullanırken bir de bunu neden aldım gerçekten bilmiyorum. Yüzüm biraz daha düzelince kendisine bir kez daha şans vereceğim. Biraz maymun iştahlıyım galiba.

La Roche-Posay Effaclar serisinden bahsettiğim bilumum ürünler


Bu ürünleri satın aldığım yerdeki eczacı arkadaş, yüzümü önce temizleme jeli ile yıkamamı, sonra toniklememi, en son da duoyu sürmemi tavsiye etti. Evet hepsini sırasıyla yaptım ama çok da düzenli olduğu söylenemezdi.  Zaten sivilcelerimin geçmesi için hem doktor müdahalesi hem de hayatımdaki diğer şeylerin üstüme üstüme gelmemesi gerekiyordu.

Suratımda oluşan bu küçüklü büyüklü arkadaşlarla oynamaya devam etmemle birlikte kendileri yüzümü terk etmek istemedikleri gibi izlerini de bıraktılar. Bir doktora görünmenin vakti geldiğini kalbimin en derinlerinde hissettim. Çünkü benimle konuşan herkesin gözleri yüzümde geziniyordu, ben de güya saçlarımı yüzümün gözümün önüne getirerek saklanıyordum:(

Sonunda dayanamayıp uzman bir dermatologdan bir randevu aldım.  Bu süreçten sonra yaşadıklarımı da başka bir postta anlatacağım. Uzun bir yazı oldu sanırım, sıkılmadınız umarım:)

Görüşmek üzere...



25 Mart 2015 Çarşamba

Bir ben eksiktim!

Herkese merhaba!

Yaklaşık bir haftadır bu blogu açıyorum, açıyorum ve açtım! Çok zor karar veren ve uygulayan biri olarak bu radikal kararımı sonunda gerçeğe dönüştürdüğüm için mutluyum.Hakikaten bu ucu bucağı olmayan dünyada bir ben eksiktim:)

Peki bu blogta neyi bulacaksınız?

Güzelliğe dair her şeyi...

Küçüklüğümden beri "Bir elinde ayna, bir elinde cımbız; umrunda mı bu dünya be Gözde!" dizelerini sık sık duyan ve son 6-7 aydır cilt problemleri yaşayıp çaresini blog blog dolaşarak aramaya çalışan bir insan olarak neden bildiklerimi, öğrendiklerimi paylaşmayayım dedim. Ve tabi ki öğreneceğim o kadar çok şey var ki umarım paylaştıkça çoğalır ve birlikte çoğaltırız.

Yeni olan her şeye şüpheyle bakan bana, blog açma fikrimi söylediğimde: "Hiç kimse bilmese ne olacak, biz seni destekleriz" diyerek destek çıkan arkadaşlarım ve pek sevgili ablalarıma teşekkür edemeden geçemeyeceğim.Tam bir önsöz gibi oldu ama idare edin, yeniyim :)

Hepimiz için güzel bir başlangıç olsun...

Sevgiler.